Ne zaman düşünsek ölümü güçleşir nefes almak, kaybettiklerimiz aklımıza gelir kaybetme ihtimalimiz olanlar ile el ele. Sanmıyorum ki ilk düşünme anında akla gelen kişinin kendi ölümü olsun. Neden akla ilk bu gelmez? Sonuçta bir gün biz de nefes almayı bırakacağız, bunun korkusunu yaşamak gayet doğal. Ölümün kıyısından köşesinden tutmuş olanlar anlar belki bu dediğimi. İntiharı düşünenler ve düşünmeyenler, yalnızlar, kalabalıktakiler... Muhakkak bazı insanlar da ilk olarak kendi ölümlerini düşünebilirler. Çoğunluk için ölüm kelimesinin akılda ilk çağrıştırdığı başkasını kaybetme korkusu veya daha önceden kaybettiklerinin acısıdır. İnsanlarla konuşmak için neredeyse en son tercih edilen bu konu daha fazla gündemde olmalı çünkü biz de bir gün elbette ölümle tanışacağız.
Peki ölümde bu kadar korkunç, acı olan ne? Bencilce ölen kişinin eksikliğini hissetmek mi, yoksa ölünün geride kalan hayalleri mi? Yanlış mı yapıyorum bilmiyorum ama ölü lafını daha çok duyarsak kolaylaşacak bazı şeyler. Kabullenmenin güç olduğu bu yaşamda bir sürü ölü oldu, tam şu anda ölenler var ve ölmeye devam edecekler. Bu kadar basit bir denklemde bilinmeyen ne? Doğum, yaşam ve ölüm. Neyi anlamakta sorun yaşıyoruz, kabul edemiyoruz? Belki de yaşanmamış aşkları, kaçırılmış trenleri, bir çocuğun göz yaşını, kırılan vazonun onarılamamasını, bir babanın gerçekleştiremediği hayalleri, özgür koşma şansını bulamayanları, adaleti yakalayamayanları, feda edilenleri, söylenecek sözlerin yarım kalmasını kabul edemiyoruzdur.
Başlığımı çizgide kalabilmek diye seçtim çünkü yaşamı bir çizgi olarak görüyorum ölümü ise çizginin dışına çıkanlar. Bunlar bazen kendi istekleri ile çıkarlar bu çizgiden, bazen melun bir hastalık ile, bazen bir başkası bir diğerini çıkarır çizgiden, bazıları yanlışlıkla çıkar ya da yanlışlıkla birilerini çıkarır. Hep o çizgide kalan olmaz hiç, bir gün mutlaka çıkılacaktır o çizgiden. Şöyle güzel bir yanı var bu çizginin, sen şekillendiriyorsun. Bazen kocaman bir kalp yapıyoruz o çizgiden, bazen bir dönme dolap, bazen bir karavan. Ne istersek oluyor çaba ve umutla, bir sürü de alternatifi var mesela dönme dolap olmazsa gondol. Bu çizgide insan olarak kalmak en önemli şey çünkü çizgide sizi etkileyen bir çok faktör oluyor iyi ve kötü. Bu ayrım hiçbir zaman net değildir aslında ama iyi ve kötü yargısı hep olmalı. Zihin süzgeci hep aktif olacak bu etkilerin altından kalkabilmek için. Çizgiyi birleştirme yöntemleri de olacak, sevgiliyle, arkadaşlarla, aileyle, öğretmenlerle,... Seçilen çizgi arkadaşlarıyla mutluluk katlanacak. Çizgiden ayrılanlar derin kederlere boğacak bizi ama hala çizgide kalınacak ve devam etmenin zorlukları ile mücadele edilecek. Çizginin bir yerinde eksiklik oluştuğunda yine devam edilecek, çizgiyi tamamlamanın bir yolu bulunacak, bulunmak zorunda. Bu zor biliyorum, çizgide kalabilmek.
Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın, doya doya yaşayın. ✋
2 yorum:
Metaforlara bayıldım
Mükemmel
Yorum Gönder