Merhaba, Sputnik Sevgilim kitabındaki Sumire karakteri gibi yazarak bir şeyleri anladığımı, bildiklerimi ve bilmediklerimi bir bütün olarak ancak bu yolla aktarabildiğimi fark ettim. Muhakkak beni anladığını düşündüğüm insanlarla kurduğum ilişkiler de bu amaca hizmet ediyor fakat hiç şüphe yok ki en çok bağ kurduğumuz insanla bile bir duvara çarpıyoruz. Bu platformu Buse'yi biraz dışarıda bırakarak doldurmak istemiştim fakat şimdi fark ediyorum ki insan kendinden uzaklaşamaz. Birinci tekili kullanmamak için çok uğraş verdiğim oluyor ancak işin ucu hep buraya, bana varacak. Bunun nedeni dediğim gibi insan kendinden uzaklaşamıyor, ne kadar bunun bilincinde ve isteği uzaklaşmak olsa dahi.
Hep bir beklenti içerisinde olduğumu düşünüyorum. Aileden, arkadaşlardan, sevgiliden veya olaylardan, yaşanılanlardan hep bir beklenti söz konusu. Ben onlara, hayata ne verebiliyorum acaba? Bir yakınım beklentiyi düşük tutmanın mutluluk kapısını hep açık tutacağını söyler. Sanırım bu çok doğru bir yaklaşım. Tabii bahsettiğim umutsuzluk ve hayatın tüm yaralayıcı hamlelerini kabul etmek değil. Benim doğru bulduğum nokta hayat yolunun tozlu, çamurlu, çukurlu ya da tümsekli olabileceği gerçeği. Eğer asfalt olan, gölgeli, manzaralı bir yol çıkarsa karşımıza ne mutlu. Beklentin zaten pürüzsüz bir yol ise karşılaştığın azıcık bir kötü yol bile büyük bir hayal kırıklığı olur ama beklentin zaten bu ise iyi olana daha fazla sevinirsin. Öte yandan ayakkabılarını iyi seçmelisin bu yol için veya bir yağmurluk ile hazır olmalısın her an bastırma ihtimali olan yağmura. O tümsekleri aşacak kadar güçlü olmalı vücudun. Biliyorum çok zor böylesine hazırlıklı ve azimli olmak ama yaşmak bu işte. İsteğimiz o yolun sonuna kadar 'iyi' gitmek ise.
Kendime haftalarca yorulmadan acıyacağımı biliyorum, vah başıma bunlar geldi ah neden böyle oldu diye. Bundan eminim. Emin olduğum diğer şey ise bir başkasının gözünde bu sinir bozucu olacaktır çünkü ben onun hayalindeki yerdeyimdir ve ayağıma bir kaç çakıl taşı değdi diye mırın kırın etmem onun için sadece şımarıklıktır. O çakıl taşı benim için kocaman bir kaya aslında, altında eziliyorum. Bazen kimsenin yardımını istemeyiz kendi başımıza onu yuvarlayabileceğimizden de değil o yükü onlara yüklemek istemediğimizden, belki gurur yaptığımızdan. Gelmek istediğim nokta herhangi bir nedenden hala o kayanın altında oluşumla ilgili. Bu kaya ölüm, işsizlik, yalnızlık, depresyon, sevgisizlik, asosyallik diye sayabileceğim herhangi bir örnek olabilir. Bunlar bir kaç itici güçle aşılalabilecektir fakat ilk başta bahsettiğim yere tekrar gelecek olursak bunların aşılabileceğini düşünmek bir beklentiye girmek değil midir? Hani beklentiye girmek işleri zorlaştırıyordu, kişi için yıkıcı olma potansiyeli vardı? Birilerinin o kayaya el atmasını istemek mesela büyük bir beklenti. Hadi diyelim bir yardım eli var ve biliyoruz ki insanlar birlikte olunca kolayca atlatılabilir bazı şeyler. O beklentinin istediğin şekilde karşılanamaması veya bir şey beklememek halinde nasıl mümkün olabilir bu? Bir şey beklenmediği zaman yapılan şeyler kişiye ne kadar dokunabilir ki? Sonuçta etkiyi istemiyor ve bu yüzden gerçekleşecek etkiyi doğru şekilde içselleştiremez. Bu durumda kişinin kendini açması lazım, öyle ya da böyle.
Genel olarak şu şekilde ilerlemenin aydınlatıcı olabileceğini düşünüyorum. Hayat yolumuzda bir çukur varsa beklenmedik veya öngördüğümüz ilk olarak bunu tartmak gerek. Genişliği, derinliği nedir yani önceden bildiğimiz sorunlarla bir kıyaslaması yapılarak en az hasarla nasıl atlatılacağını kestirmek için. Sonra kabul ettiğimiz ve tarttığımız bu çukuru aşmak için gereken ortamı hazırlamak yani yardımcı unsurları toplamak gerek. Bu bir yakınından alınan yardımla veya güçlendirdiğin biricik kendinle mümkün olabilir. Süreci yalnızca sen belirleyeceksin çünkü kendini en çok sen tanıyorsun, o çukuru sen ölçtün ve hamleye karar veren de sensin. Son olarak geriye bu çukuru aşmak gerekiyor. Birden fazla kez denemeyi, düşmeyi göze alarak. Biliyorum bunu aştıktan sonra illa bir yerde gölgeli, huzur verici bir yola sapacağız. O zamana kadar herkes için güç diliyorum.
Hayatınızdaki tüm aşılmaz sandığınız sorunlara umutla yaklaşmanız dileğiyle, hoşça kalın. ✋
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder