Merhaba, insanlarla iletişim kurmanın, birilerinin fikirlerine dokunmanın, geri dönüt almanın, etkileşimin hayatımızda yeri nedir ile ilgili yazmak istiyorum. Öncelikle karşımızdaki kişi bizi anladığında yaşadığımız mutluluğu hatırlatmak isterim. Bu his bir tatmin veya gerçekten saf bir mutluluk olabilir. İki türlü de üzerimizde bizi rahatlatan bir etki bırakır. Peki nedir bu hisse sebep olan? Konuşma eylemini bilinçli ve anlaşılır bir dil ile yerine getiriyorsak doğru tepkiyi aldığımızda neden farklı hissediyoruz? Doğru tepkiden kastım ise karşıdakinin size olan geri dönütünün olumlu veya olumsuz sizi anlamış halde gelmesi. İletişime aç insanlar olarak tanımlıyorum bir çoğumuzu, bu açlığa sebebiyet veren de hem biz hem de diğerleri. Korku var anlaşılmama ve anlatamamadan kaynaklı ya da ümitsizlik, zaten anlaşılmayacak dediklerim diye. Hayatımızın bazı dönemlerinde, bazı kişilerle anlaşmakta zorluk yaşarız. Karşıdaki kişiye olan duygusal yakınlık bile bu kopukluğun önüne geçemeyebilir. Bu durumda bazen toleransla iletişimin sınırlarını zorlamak mümkündür bu fayda da edebilir fakat bazen de her yol denenmiş geriye kabul etmek dışında bir şey kalmamıştır.
İletişimde bulunan kişiler arasında benzerlikler varsa sağlıklı iletişim daha kolay kurulabilir. Örneğin benzer sermayelere (Bourdieu'nun capital tanımı) sahip değiller ve uzlaşmacı bir tutum sergilemiyorlarsa süreç yokuşa girer. Bunu önlemek için kişilerin anlayışlı ve açık olarak çaba göstermesi gerek. Tabii burada bahsettiğim büyük benzerlikler değil. Aynı okul, din, ırk, cinsiyet, siyasi görüş çok fazla çoğaltabileceğim bu örneklerin sağlıklı iletişim için olmazsa olmaz bir önemi yok. Büyük farklılıklara rağmen kurulan sağlıklı iletişimler, yürütülen ilişkiler var çünkü yapılan doğru tartışmanın iki tarafa da pozitif etkisi olmakta. Süreç onlar için ne yorucu ne de sıkıcıdır, muhtemel olan zihin açıcı olma özelliğinin ilişkilerini diri tutması. Tartışma, haklı çıkmak veya karşıdakini ezme hırsı gibi kötü emellerle değil açıklığa kavuşturma ve öğrenme hevesi ile yapıldığında tadından yenmez ve bu, güzel, ömürlük ilişkilere dönüşür.
İnsanlar bazen bir olaya fazla tepki verdiğimizi söyler ancak neden bu tepkinin aşırı olduğunu, onların normalini neyin belirlediğini söylemeden bunu yapar. Bu basit ve aklıma aniden gelen bir örnek. Varmak istediğim noktanın ise gerçekten iletişimi iyileştirmek adına en önemli dinamik olduğunu düşünüyorum. Her insan farklı kültürle, aileyle, eğitimle, sosyal çevreyle yetişiyor ve doğal olarak farklı bireyler oluyor. Bu basit gerçeği kabul ettiğimizde, insanların bizden farklı deneyimlediği hayata verdikleri tepkilerin binlerce olasılık içerisinde vücut bulmasının harikülade olduğunu görürüz. Bahsettiğim başkalarına aşırı gelen o tepkilerin o kişiye ait olduğu ve o kişinin normali olduğunu kabul etmek, sonra kendi doğrularınız üzerinden durumu karşılıklı değerlendirmenin ne kadar değerli olduğu. Öte yandan her insanı olduğu gibi kabul etmenin doğru olduğunu da asla düşünmüyorum. Örneğin sırf koşulları yüzünden canlılara zarar veren, doğaya saygısız biri haline dönüştüyse bu onun zayıflığının sonucudur. Böyle durumları kabul etmeden kendi doğrumuzu acaba dediğimiz bir açık kapı bırakarak savunmalıyız. O açık kapıya birileri bir gün muhakkak girecek ve bir değişimin habercisi olacak. Çoğu insan görüşlerine karşı çıkılmasın, kabul edilsin, onaylanma isteği tatmin edilsin diye ne yazık ki tartışmanın önüne set çekiyor. Bu yüzden karşıdaki ne söylerse söylesin beyine ulaşıp üzerine düşünmeden savunma mekanizmasını aktifleştirip sadece reddediyor. Oysa argümanlar sunulsa üzerine tartışılsa, ne faydalı olacak her ikisi için de.
Bu konu ile ilgili olağanüstü ve benim hayatımı gözden geçirmeme sebep olan bir araştırmanın üzerine yapılan konuşmanın linkini bırakıyorum. Sanıyorum bu videodan sonra iletişimin ne denli önemli olduğu daha net kafada yer eder.
https://www.ted.com/talks/robert_waldinger_what_makes_a_good_life_lessons_from_the_longest_study_on_happiness/transcript?language=tr
Her zaman değerli olanınız için savaşın ve karşınızdakinin değerini kabul edin. Kelimelerin gücüne bayılıyorum burada aslında karşınızdakinin değerli gördüğüne saygı duyulması gerektiğini yazmak isterken direkt karşınızdaki değerli ve onu kabul edin gibi bir anlam çıktı. İkisi de çok hoş oldu. Sağlıklı, mutlu, bol kazanımlı ömürler. ✋
7 yorum:
Eline sağlık! Muhteşem bir yazı daha
Teşekkür ederim
Ne kadar hisli ve güzel bir yazı.. Yer etti kalbimde🌸
Teşekkür ederim, ilhamım seninle olan güzel arkadaşlığımdan.
Ana mesajı çok güzel tebrikler
Fakat anlatımı güçlendirmek için verilen örneklerin daha çok gözle görünür ve yere basar olması gerektiği kanaatindeyim.
Ellerine fikirlerine sağlık yazıların devamını dilerim sevgilerle
Teşekkür ederim, örnekleme ile ilgili durumu dikkate alacağım. Yazmak için motivasyonum olduğu sürece umarım devam edecek, sevgiler
Sen bir bebişsin, seni ham yaparım yazıya bakkkk şekertoosun sen
Yorum Gönder